YEREVAN, 13 EKİM, ARMENPRESS: Amerikan Time Dergisi'nde Dağlık Karabağ'daki kültürel soykırıma değinen bir makale yayımlandı. Makalenin yazarı, Azerbaycan yönetimi altındaki Nakhijevan'daki Ermeni kültürel mirasının kaderi dikkate alındığında bunun kaçınılmaz olduğunu düşünüyor.

Armenpress’in aktardığına göre "Dağlık Karabağ Ermenileri için kültürel soykırım nedir" başlıklı makalenin yazarı, Azerbaycan hükümeti tarafından Juğa'daki haçkarların yıkılması, Crakan’daki (Cebrail) Surb Astsvatsatsin Kilisesi'nin yerle bir edilmesi ve Mets Tağer köyündeki Ermeni mezarlığının yıkılmasının yanı sıra Şuşi'deki Surb Ghazanchetsots Kilisesi'nin bombalanmasını ve tahrip edilmesini hatırlatıyor.

Makalenin yazarı olan Harvard Üniversitesi Profesörü Christina Marantzi şu ifadelere vurgu yaptı: "Artsakh'ta binlerce yıldır var olan Ermeni yaşamının yok edilmesi, bunu engelleyebilecek kişilerin eylemsizliği ve kayıtsızlığı sayesinde mümkün olmuştur. Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa Birliği evrensel insan hakları konusunda yüksek sesle konuşuyor, ancak Artsakh halkı gıda, ilaç, yakıt ve diğer hayati öneme sahip maddelerden mahrum bırakılırken 9 ay boyunca hiçbir şey yapmadı. Uluslararası Adalet Divanı'nın, Azerbaycan'ın ablukayı Şubat 2023'te kaldırmasını öngören kararını uygulamak için onlar hiçbir şey yapmadılar. Bu eylemsizlik açıkça Azerbaycan'ı saldırmaya teşvik etti."

Yazar, tarihten, etnik temizliğe genellikle vandalizmden tamamen yerle bir edilmeye kadar kültürel nesnelerin çeşitli türde yok edilmesinin eşlik ettiği sonucunun çıkarılabileceği konusunda uyarıyor. Marantzi'ye göre, daha az bilinen küçük kiliseler ve anıtlar yerle bir edilecek, en ünlü olanları ise örneğin Dadivank veya Gandzasar'daki ortaçağ Ermeni mimarisine ait kiliseler için sahte hikayeler düşünülecek. Yazar, Azerbaycan'ın zaten bunları "Kafkas Albanyası Manastırları" olarak sunmaya çalıştığını kaydediyor.

Yazar ayrıca 1915 Ermeni Soykırımı'nın ardından yaşanan kültürel soykırımı da hatırlatıyor.